M.Ö. 3500 yılında bir Pers askerinin bacağını kaybetmesi üzerine bacağı yerine bir demir parçası takarak savaşa devam etmesiyle dünya üzerinde protez tarihinin ilk sayfası açıldı. Eksik uzuvların vazifesini bir nebze de olsa görecek olan bu protezlerin tarihî gelişimi, Osmanlı’da bizzat Sultan II. Abdülhamid Han’ın talimatıyla oldu. Ülkemizdeki protez gereksinimi üzerine dört subay protez-ortez eğitimi için Paris’e gönderildi. İlk atölye Tersane-i Alatı Nazikiye kuruldu ve 1914 yılında Gülhane Hastanesi bünyesine taşındı. Sonraki yıllarda temel düzeyde eğitim veren lise düzeyinde eğitim ile ülkemizin protez ve ortez ihtiyaçları giderilmeye çalışıldı. Son yıllarda ülkemizde protez-ortez alanında ön lisans eğitimi veren üniversitelerin sayısı hızlı bir artış gösterdi. Ancak programlar incelendiğinde uygulama ve alt yapı standartlarının geliştirilmeye gereksinim gösterdiği ortaya çıkınca, 2014 yılında ülkemizde ilk Protez-Ortez lisans bölümü öğrencilerini kabul etmeye başladı. Günümüzde uluslararası arenada ülkemizi temsil edecek donanıma sahip bireyleri yetiştirmek adına 4 üniversite lisans düzeyinde eğitim vermeyi sürdürüyor. Yüksek lisans mezunlarını da vermeye başladıktan sonra doktora eğitimi de verilmeye başlandı.